2023 Türkiye Ekonomisi Değerlendirmesi – Para Politikaları

Bir yılda 8 kez hedef ‘güncelleyecek’ kadar öngörülü MB yönetiminin ekonomide yeni bir modeli ısrarla üstümüzde denediği, çözüm noktasında olması gerekenlerin nasıl sorunun kaynağı haline geldiğini anlatan ibretlik hikayenin tam göbeğindeyiz.

Net hata noksan kalemi ile başlayalım. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre net hata noksan girişi rekor kırdı. Veriler aralık ayında da net hata noksan girişinin devam ettiğini gösterdi. Buna göre Aralık’ta net hata noksan girişi 428 milyon dolar oldu. 2022 yılının tamamında ise 24,2 milyar dolarlık net hata noksan girişi yaşandı.

Bu rakam Cumhuriyet tarihinin en yüksek net hata noksanı oldu. 2022’den önce en yüksek net hata noksan girişi 21,3 milyar dolarla 2018 yılında yaşanmıştı. Net hata noksan miktarının döviz kurunun yükseldiği dönemlerde hızla artması dikkat çeken bir husus. Ayrıca 24 milyar dolar gibi gözden kaçması çok doğal küçücük tutarların güven ve şeffaflığı nasıl beslediği de ayrı bir tartışma konusu.

Döviz tarafına gelecek olursak; TCMB Bankası tarafından açıklanan verilere göre, yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı 24 Şubat ile sona eren haftada 185 milyar dolara geriledi. Kasım sonunda 205 milyar dolar seviyesinde olan döviz birikiminin artık TL’ye olan güven sayesinde hızla erimeye başladığını söylemek isterdik ancak bu raporda her zaman olduğu gibi gerçekleri okuyacaksınız.

Özellikle yılın son ayında hızlanan döviz üzerindeki polisiye tedbirleri andıran baskılar meyvesini verdi. Bankalar üzerindeki TL’ye dönüşüm rasyosu uygulaması ile döviz birikimi olan müşterilerin tek tek arandığı, şubelere gelen mudilerin bankalar tarafından geri çevrildiği günleri de gördük. Bunun sonucunda hesaplarındaki birikim hızla azalmaya başladı. Ancak azalan döviz miktarının büyük kısmı TL’ye dönüşmedi. Ya banka kasasına ya da yastık altına kaymaya başladı.

BDDK haftalık verilerine göre 6 Ocak haftasından bu yana kesintisiz artışını sürdüren KKM hesabı 24 Şubat haftası itibariyle 1 trilyon 551 milyar liraya yükseldi. Bir haftada 51 milyar TL 6 Ocak’tan bu yana ise 181 milyar lira artış yaşandı. Döviz kurunun stabil hale gelmesi, alternatif yatırım araçlarındaki yükseliş ile aralık ayında azalmaya başlayan KKM birikimi ocak ayında sert düşüş yaşayan borsa ve Merkez Bankası’nın döviz dönüşümlü KKM mevduat faizinde üst sınırı kaldırması sebebiyle tekrar revaçta olmaya başladı.

Ancak KKM birikimi artışının korkulması gereken bir veri olduğu unutulmamalı. Çünkü KKM bakiyesi büyüdükçe dövizdeki her 1 kuruşluk harekete olan hassasiyet artar. Döviz şokları karşısındaki kırılganlığı artıran bu durum KKM bakiyesi yükseldikçe kurdaki olası sert yükselişlerde hazinenin bu yükü kaldırma olasılığını düşürüyor.

BORÇ YİĞİDİN KAMÇISIDIR

TCMB kısa vadeli dış borç verilerini açıkladı. Buna göre Aralık sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku 2021 yıl sonuna göre yüzde 22,1 artışlar 145,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 22,3 artışla 60,1 milyar dolar olurken diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku ise yüzde 19,7 artarak 52,6 milyar dolar oldu.

2022 Aralık sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonunun yüzde 45,2’si dolar, yüzde 26’sı euro, yüzde 9,7’si TL ve yüzde 19,1’i diğer döviz cinslerinden gerçekleştiği gözlendi.

2022 Aralık sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 190,2 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Böylelikle kısa vadeye göre dış borç stoku rekor serisini üçüncü aya taşımış oldu.

HAZIRA REZERV DAYANMAZ

TCMB verilerine göre 24 Şubat haftasında brüt rezervler 121,2 milyar dolara geriledi. Böylelikle 3 Şubat haftasından bu yana TCMB rezervlerinde 8,5 milyar dolarlık düşüş yaşandı. Rezervlerin gerilemesinde TCMB’nin bankalarla yaptığı swap stokundaki gerileme etkili oldu. Bu durum swap hariç net rezerv verisine de yansıdı. TCMB verileri üzerinden yapılan hesaplamaya göre, 24 Şubat haftasında swap hariç net rezervler eksi 44 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta bu veri eksi 44,8 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.

Merkez Bankası’nın swap hariç net rezervlerinin eksiye düşmesi sonrasında bir daha pozitif değerleri görememesi bu konudaki umutları zayıflatıyor. Üstelik tarihi seviyelerde olan net hata noksana rağmen net rezervlerin toparlanamaması gelen her bardak suyun çaresizce yangının üstüne atıldığını gösteriyor. Negatif rezervlerin dövizdeki ölümcül çıkışlar esnasında yetersiz kalması kur şokları karşısındaki durumun hiç iç açıcı olmadığını göstermişti. Şimdi akıllarda tek soru var; taşıma su ne zamana kadar dayanacak?

TCMB, enflasyon ve cari açığın yükseldiği bir ortamda, nominal döviz kurunu sabit tutmanın ağır ekonomik maliyetini görmezden gelmek için kafasını kumdan çıkarmamakta ısrarcı.  İhracatta ivme kaybı ve döviz çıpasının enflasyonu bastırmakta fayda sağlamamasına rağmen, seçim ekonomisi sebebiyle ithal ürünleri ucuza mal etmek için, döviz kuruna karşı canhıraş mücadele sürüyor.

Bu beyhude çabanın doğal sonucu da TL’nı ani bir saldırıya karşı savunması gereken FX rezervinin hızla erimesi. Net ve brüt rezervlerin son bir yılda sistemdeki döviz ve türevlerinin büyük kısmının TCMB emrine tahsis edilmesine rağmen bir türlü büyümemesi bu yöntemin nasıl başarısızlığa mahkum olduğunun en bariz kanıtı durumunda.

Yazılarda yer alan analiz ve görüşler tamamen yazarın kişisel yorum ve görüşlerini yansıtmakta olup, sizin risk ve getiri tercihlerinizle uyumlu olmayabilir, gerçeği yansıtmayabilir ve yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yazılarda yer alan bilgiler yazarın şahsi görüşleri olup F-Ray Finansal Teknolojiler ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.

2023 Türkiye Ekonomisi Değerlendirmesi – Para Politikaları

Bir yılda 8 kez hedef ‘güncelleyecek’ kadar öngörülü MB yönetiminin ekonomide yeni bir modeli ısrarla üstümüzde denediği, çözüm noktasında olması gerekenlerin nasıl sorunun kaynağı haline geldiğini anlatan ibretlik hikayenin tam göbeğindeyiz.

Net hata noksan kalemi ile başlayalım. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre net hata noksan girişi rekor kırdı. Veriler aralık ayında da net hata noksan girişinin devam ettiğini gösterdi. Buna göre Aralık’ta net hata noksan girişi 428 milyon dolar oldu. 2022 yılının tamamında ise 24,2 milyar dolarlık net hata noksan girişi yaşandı.

Bu rakam Cumhuriyet tarihinin en yüksek net hata noksanı oldu. 2022’den önce en yüksek net hata noksan girişi 21,3 milyar dolarla 2018 yılında yaşanmıştı. Net hata noksan miktarının döviz kurunun yükseldiği dönemlerde hızla artması dikkat çeken bir husus. Ayrıca 24 milyar dolar gibi gözden kaçması çok doğal küçücük tutarların güven ve şeffaflığı nasıl beslediği de ayrı bir tartışma konusu.

Döviz tarafına gelecek olursak; TCMB Bankası tarafından açıklanan verilere göre, yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı 24 Şubat ile sona eren haftada 185 milyar dolara geriledi. Kasım sonunda 205 milyar dolar seviyesinde olan döviz birikiminin artık TL’ye olan güven sayesinde hızla erimeye başladığını söylemek isterdik ancak bu raporda her zaman olduğu gibi gerçekleri okuyacaksınız.

Özellikle yılın son ayında hızlanan döviz üzerindeki polisiye tedbirleri andıran baskılar meyvesini verdi. Bankalar üzerindeki TL’ye dönüşüm rasyosu uygulaması ile döviz birikimi olan müşterilerin tek tek arandığı, şubelere gelen mudilerin bankalar tarafından geri çevrildiği günleri de gördük. Bunun sonucunda hesaplarındaki birikim hızla azalmaya başladı. Ancak azalan döviz miktarının büyük kısmı TL’ye dönüşmedi. Ya banka kasasına ya da yastık altına kaymaya başladı.

BDDK haftalık verilerine göre 6 Ocak haftasından bu yana kesintisiz artışını sürdüren KKM hesabı 24 Şubat haftası itibariyle 1 trilyon 551 milyar liraya yükseldi. Bir haftada 51 milyar TL 6 Ocak’tan bu yana ise 181 milyar lira artış yaşandı. Döviz kurunun stabil hale gelmesi, alternatif yatırım araçlarındaki yükseliş ile aralık ayında azalmaya başlayan KKM birikimi ocak ayında sert düşüş yaşayan borsa ve Merkez Bankası’nın döviz dönüşümlü KKM mevduat faizinde üst sınırı kaldırması sebebiyle tekrar revaçta olmaya başladı.

Ancak KKM birikimi artışının korkulması gereken bir veri olduğu unutulmamalı. Çünkü KKM bakiyesi büyüdükçe dövizdeki her 1 kuruşluk harekete olan hassasiyet artar. Döviz şokları karşısındaki kırılganlığı artıran bu durum KKM bakiyesi yükseldikçe kurdaki olası sert yükselişlerde hazinenin bu yükü kaldırma olasılığını düşürüyor.

BORÇ YİĞİDİN KAMÇISIDIR

TCMB kısa vadeli dış borç verilerini açıkladı. Buna göre Aralık sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku 2021 yıl sonuna göre yüzde 22,1 artışlar 145,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 22,3 artışla 60,1 milyar dolar olurken diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku ise yüzde 19,7 artarak 52,6 milyar dolar oldu.

2022 Aralık sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonunun yüzde 45,2’si dolar, yüzde 26’sı euro, yüzde 9,7’si TL ve yüzde 19,1’i diğer döviz cinslerinden gerçekleştiği gözlendi.

2022 Aralık sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 190,2 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Böylelikle kısa vadeye göre dış borç stoku rekor serisini üçüncü aya taşımış oldu.

HAZIRA REZERV DAYANMAZ

TCMB verilerine göre 24 Şubat haftasında brüt rezervler 121,2 milyar dolara geriledi. Böylelikle 3 Şubat haftasından bu yana TCMB rezervlerinde 8,5 milyar dolarlık düşüş yaşandı. Rezervlerin gerilemesinde TCMB’nin bankalarla yaptığı swap stokundaki gerileme etkili oldu. Bu durum swap hariç net rezerv verisine de yansıdı. TCMB verileri üzerinden yapılan hesaplamaya göre, 24 Şubat haftasında swap hariç net rezervler eksi 44 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta bu veri eksi 44,8 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.

Merkez Bankası’nın swap hariç net rezervlerinin eksiye düşmesi sonrasında bir daha pozitif değerleri görememesi bu konudaki umutları zayıflatıyor. Üstelik tarihi seviyelerde olan net hata noksana rağmen net rezervlerin toparlanamaması gelen her bardak suyun çaresizce yangının üstüne atıldığını gösteriyor. Negatif rezervlerin dövizdeki ölümcül çıkışlar esnasında yetersiz kalması kur şokları karşısındaki durumun hiç iç açıcı olmadığını göstermişti. Şimdi akıllarda tek soru var; taşıma su ne zamana kadar dayanacak?

TCMB, enflasyon ve cari açığın yükseldiği bir ortamda, nominal döviz kurunu sabit tutmanın ağır ekonomik maliyetini görmezden gelmek için kafasını kumdan çıkarmamakta ısrarcı.  İhracatta ivme kaybı ve döviz çıpasının enflasyonu bastırmakta fayda sağlamamasına rağmen, seçim ekonomisi sebebiyle ithal ürünleri ucuza mal etmek için, döviz kuruna karşı canhıraş mücadele sürüyor.

Bu beyhude çabanın doğal sonucu da TL’nı ani bir saldırıya karşı savunması gereken FX rezervinin hızla erimesi. Net ve brüt rezervlerin son bir yılda sistemdeki döviz ve türevlerinin büyük kısmının TCMB emrine tahsis edilmesine rağmen bir türlü büyümemesi bu yöntemin nasıl başarısızlığa mahkum olduğunun en bariz kanıtı durumunda.

Yazılarda yer alan analiz ve görüşler tamamen yazarın kişisel yorum ve görüşlerini yansıtmakta olup, sizin risk ve getiri tercihlerinizle uyumlu olmayabilir, gerçeği yansıtmayabilir ve yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yazılarda yer alan bilgiler yazarın şahsi görüşleri olup F-Ray Finansal Teknolojiler ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.

Görüşmeye Başla!
Whatsapp Destek Hattı
F-Ray Finansal Teknolojiler
Merhaba. F-Ray Finansal Teknolojiler WhatsApp Destek Hattına Hoşgeldiniz